GİGA EKONOMİ
Kârsız, Faizsiz, Vergisiz Küresel Ekonomik Model
Ekonominin kıtlık prensibi üzerine kurulup, doğal kaynakların sınırsızmış gibi bol bol kullanılmasını;
değer kavramı üzerine kurulup paranın hiçbir değerinin olmamasını,
rasyonel bir yoldan açıklamak mümkün değildir.
Toplum olmanın gereği için yazılmış olan ekonomik kurallar, toplumu oluşturan bireylerin doğasına ve yaşadığı ortama uyumlu olması ve ilkelerin toplumun her kesimine aynı etkiyi yapması gerekmektedir. Mevcut ekonomik prensipler ne insanın doğasına, ne de doğaya ve çevreye uyumlu değildir. Bu yüzden birçok çevresel sorunu getirmiş, doğal kaynaklar aşırı tüketilmiş ve kapitalizm, insani değerlerin kaybolmasına ve insan ilişkilerinin yozlaşmasına, toplumlar, devletler ve medeniyetler arası savaşlara teröre ve kargaşaya sebep olmuştur.
Bir ekonominin bireysel çıkara dayalı olarak uygulanması, en baştan toplum olma ilkesine aykırıdır. Çünkü toplum, dayanışma ile refaha ulaşmak ilkesiyle kurulur. Bireysel çıkar amaçlı davranış, toplumsal huzursuzluğun başlıca sebebidir. İnsanlık tarihinde, yönetim sınıfı bireysel çıkara öncelik verdiği dönemlerde toplumların dağılmasına ve medeniyetin çökmesine sebep olmuştur. Eşitsizlik ve oligarşi medeniyetlerin çöküş sebebidir.
İnsan aklı ile konulacak ekonomik kuralların, toplumu ilgilendirdiği için, elbette toplumu oluşturan her birey için makul, mantıklı, toplum ve birey yararına olması ve en önemlisi etik ve adaletli olması gerekir.
Zolarizmin ekonomik uygulamasi olan giga ekonomi, adaletsizliğe ve kargaşaya sebep olan kavram ve prensiplerin ortadan kaldırılması ile oluşmuş, toplumsal değerler ve adil ilkeler üzerine kurulmuş, doğa ve insan odaklı küresel bir ekonomik modeldir.
Başta Kâr, faiz, vergi, enflasyon, devalüasyon gibi kavramlarının olmadığı bir ekonomik model, dünyadaki birçok sorunun ortadan kalkmasına ve doğanın korunup yenilenmesine imkân sağlayacaktır.
Şirketlerin kâr, bankerlerin faiz ve hükûmetlerin vergi toplaması, enflasyon yaratması bir ekonomik sistemin vazgeçilmez ilkesi değildir. Bu üç unsur, bireyin gelirinin çok büyük bir bölümünü elinden almaktadır ve bireysel ve toplumsal fakirliğin, tüm suçların, dünyadaki yaşamın içindeki kaos ve kargaşanın, devlet sistemlerindeki karışıklığın ve işlemesindeki zorluğun gerçek sebebi budur.
Küresel bir dünya düzeninde faiz almadan bir bankacılık sistemi, vergi toplamadan devlet sistemi ve kâr toplamadan üretim sistemleri kurulabilir. Küresel ve sahipsiz bir para sistemi ile tüm dünyadaki birçok problem çözülebilir. Bireyler ve halklar barış içinde, mutlu ve refah yaşayabilir.
Kâr, faiz ve vergi kavramları olmayan bir ekonomik sistemle, tüm dünyada savaşlar ve çıkar kavgaları olmayabilir, hukuk kurallarına olan ihtiyaç büyük ölçüde azalabilir, bireysel ve toplumsal yönden hayat daha kolay ve adil olabilir, küresel olarak kamusal yatırımlar ve toplumsal ihtiyaçlar karşılanırken, barış içindeki bir dünyada medeniyet daha ileri seviyelere yükselebilir, doğanın sürdürülebilirliği sağlanabilir.
Giga ekonomide para
Birey yönünden para, insan ihtiyaçlarının karşılanması için bir değişim ve yegane zenginlik biriktirme aracıdır. Bireysel para sermaye olarak kullanılamaz çünkü para zenginlik üretme aracı değil, basit bir değişim aracıdır. Giga ekonomide zenginlik, bir iş veya bireysel ya da toplumsal fayda sağlanan, bir ihtiyacı karşılayan artı değer üretilerek yapılır.
Topluma fayda sağlamayan, insan doğasına ve doğaya uyumlu olmayan, hatta topluma zararlı ya da insani değerler çerçevesinde kabul edilmeyen veya ahlaki bulunmayan adil olmayan hiçbir iş veya eylemle, fikir, hizmet yada ürün üretilmez, bu yolla para kazanılmaz ve zenginlik elde edilemez.
Kar ve faiz yoluyla, kumar, borsa hisse senedi satışı, döviz alım satımı yoluyla para kazanılmaz. Giga ekonomide finans sektörü yoktur.
Üretim kollektiftir. Modern medeniyette üretim birkaç bilim dalının bir araya gelmesi ile efektif bir hal alır. Hiçbir insan tek başına verimli bir üretim yapamaz ve kaliteli etkin bir fayda ve artı değer oluşturamaz.
Dünyadaki tüm üretim Sinerji Şirketleri çatısı altında yapılır. Bireyler üretim için sinerji şirketlerinde çalışabilirler ancak hiç kimse çalışmaya zorlanamaz. Evrensel temel gelir bir dünya standardıdır ve çalışmasına ya da zenginligi bakılmaksızın herkese verilir. Hiç kimse insan çalıştırarak çıkar elde edemez. Bu eylem köle çalıştırmakla eşdeğerdir.
Girişimcilik
Giga ekonomide herkes girişimci olabilir. Şirketlerin ilgili departmanlarına gönderilecek iş planı doğrultusunda bireyler kurmak istedikleri şirketi kurarlar ve onu sahiplenmeden işletirler.Gerekli sermaye Zbank tarafından verilecektir. Bu şirketler miras olarak bırakılamaz. Girişimciler müdür statüsünde çalışacaktır. Giga ekonomide patron sıfatı yoktur.
Sermaye
Sermaye sahipsizdir ve bir grubu daha zengin etmek için değil, üretimin dinamik kazanması ve sinerji oluşması için kullanılır. Sermaye insanlık ve doğa yararına sınırsız miktarda yaratılır. Hiç kimse sermayeyi sahiplenemez ve kendine zenginlik üretme aracı olarak kullanamaz.
Bankacilik sistemi
Zbank dünyadaki para ve sermayenin yaratıldığı yegane bankadır. Birey için evrensel temel gelir ve ücret, Sinerji Şirketleri ve Şehirler için sermaye yaratır. Doğa Sinerji Şirketi de bir şirket olsa da doğa için ayrı bir para yaratılır. Böylelikle, doğa için yaratılan para, üretim için yaratılan para karşılaştırılır.
Doğa şirketi için en az toplam üretim şirketleri için para yaratılması gerekli olduğu öngörülmektedir.
Üretim sistemi
Dünyanın tüm mal ve hizmet üretimi ile maddi olmayan varlık üretimi Sinerji Şirketlerinde yapılır. Maddi olmayan varlıktan kasıt fikirler, sanat eserleri, müzik ve hatta bir logo gibi elle tutulamayan unsurlardan oluşur. Şehir yönetim sistemi, Güvenlik sistemi şirketler bünyesinde işler. Geri Dönüşüm Şirketi şirketlerin kendi bünyesinde olabilir ancak denetimi ayrı bir şirket tarafından yapılır. Üretim kaynakların sürdürülebilirliği ile sınırlıdır. Kaynakların önceliği sırasıyla temel ihtiyaçlara, ikincil, üçüncül vs. ihtiyaçlara, istekler ve lüks ihtiyaçlara verilir.
Günümüzde devletlerin yapmaya çalıştığı tüm hizmetler ve kamusal yatırımlar, borç almadan, vergi toplanmadan ve kâr amacı gütmeden küresel şirketler tarafından yapılacaktır.
Bu şirketler için gereken sermaye, sahibi olmayan ve faizsiz işleyen bir bankacılık sistemi olan ZBANK tarafından dünyadaki tüm şirketlere yatırım ve işletme sermayesi olarak verilir.
Personel maaşları işletme sermayesinden ödenmez. Bu sermaye şirketler arasında kullanılacaktır.
Hukuktan belediye yönetimlerine, polis teşkilatından eğitme kadar her türlü kamusal hizmet, şirketler tarafından sağlanacaktır. Yeni okulların açılması, sağlık sisteminin geliştirilmesi, hastanelerin açılması, ulaşım sisteminin, havaalanlarının açılması ve yolların yapılması için birçok uzman insanın yaptığı araştırmaların, çalışmaların ve fizibilite raporlarının sonucunda alınacaktır. Bireysel ve toplumsal ihtiyaçları tespit etmek için şehir idarelerinden ve tüm vatandaşlardan görüş alınacaktır. Bu noktada giga Zolarizmde yönetim metodu temsili demokrasi yerine doğrudan demokrasidir.
Bu ihtiyaçlar için gereken en önemli unsurlar, insan gücü, teknoloji ve bilgi birikimi, sermaye ve doğal kaynaklardır. Kâr, faiz ve verginin olmadığı küresel olarak bütünleşmiş bir yenidünya düzeninde, bu unsurlar birbirine çok daha kolay ve hızlı bir şekilde entegre olacaktır.
Çıkar zihniyetinin ortadan kalkması, toplumsal birçok sorunu çözeceği gibi, ekonomik yönden bakıldığında, devlet, şirket ve banka olma maliyetini ve hukuka olan ihtiyacı önemli ölçüde azaltacaktır.
Ancak toplum için karar vermede toplumun fikirlerinin önceliği adına tüm ulusların vatandaşlarından görüş alınacaktır. Şüphelerin ortadan kalkması şartlarında her türlü karar verme ve hukukta yapay zeka kullanılabilir.
VAZGEÇİLMEZ PRENSİPLER
1) Giga ekonomi; kâr, faiz, vergi, enflasyon, devalüasyon, borçlanma gibi kavramların olmadığı yeni bir küresel ekonomik modeldir.
2) Küresel bankacılık ve para sistemi kontrolsüzdür ve sahibi yoktur yani evrenseldir. Para insanlık yararına yaratılır. Bireysel kullanılan para, toplum için gereken sistemler tarafından kullanılan paradan ayrılır. Bu ayrım mükemmel sonuçlar doğurur.
3) Para ve sermaye, dünyada bir tane olan küresel banka tarafından yaratılır ve küresel toplum için gereken her türlü sistemlerin kurulması ve ekonominin çevirimi için kullanılır.
Sermayenin kullanılması ve yaratılmasından, küresel bankacılık sisteminin işleyişinden dünyada hiç kimse kendisine bir menfaat sağlayamaz. Yaratılan para ile toplumların yönetilmesi için kullanılamaz. Bunlar, toplumsal para sözleşmesi çerçevesinde açık ve net bir şekilde ortaya konulacaktır.
4) Üretim araçları evrenseldir, sahibi yoktur. Üretim, toplumsal fayda prensibi ile yapılır ve üretim araçları, insanlık yararına ve ihtiyaçların karşılanması amacıyla üretim yapar.
Gerek bireysel, gerek toplumsal her türlü mal ve hizmet, toplumsal bütünleşme ilkesiyle küresel olarak sinerji yaratılarak sahibi olmayan Küresel Sinerji Şirketleri tarafından yapılır. Mevcut küresel şirketlere yeni yaratılacak para ile insanlık adına satın alınması teklifi devlet başkanları aracılığı ile teklif edilebilir. Bu seçenek bankacılık için de geçerlidir.
5) Bilgi ve teknoloji, para ile ödüllendirilir ancak evrenseldir ve sahibi yoktur. Dünyadaki tüm bilgi ve teknoloji ayrımcılık yapılmadan tüm dünya vatandaşları ve küresel toplum yararına kullanılacak, dünyadaki tüm patentler satın alınarak insanlığa ait olacaktır.
6) Doğal kaynakların sahibi yoktur ve insanlık yararına sürdürülebilir bir yoldan kullanılır. Doğal kaynaklar sahiplenilmez alınıp satılamaz. Devletlerin kontrolünde olan doğal kaynaklar insanlık adına satın alınabilir ve bu para vatandaşlarına ilave evrensel temel gelir olarak ödenebilir. Devletlerin doğal kaynakların satmaktan dolayı edindiği gelir borçlarından düşülecektir.
Doğal kaynaklar ve enerji, sürdürülebilir yoldan bireysel ve toplumsal ihtiyaçların karşılanması için kullanılır. Hiç kimse üretim araçlarını ve doğal kaynakları sahiplenemez ve kendi menfaati için kullanıp bireysel veya toplumsal menfaat ve çıkar elde edemez.
7) Bireysel Para Kazanma
Giga ekonomide para, adil bir şekilde, toplumsal fayda sağlayan iş ve değer üretmenin karşılığında kazanılır. Bununla birlikte hiçbir insan para kazanmak için çalışmak zorunda değildir. Parayı güç ya da otorite olmadığı için, insanı çalışmaya zorlayacak hiçbir unsur bulunmaz, böylelikle hiçkimse insanın çalışmasından kendisine menfaat elde edemez.
Bir başka deyişle, hiç kimse bir başkasını kendine menfaat elde etmek için çalıştıramaz ve bunun için çalışana menfaat ya da para teklif edemez. Bireyler arasında para alışverişi yoktur. Bunu dijital bir para sisteminde yapmak çok kolaydır. Dijital paranın vergi kaçakçılığı ve her türlü suçu engellemesi, evlilikte müessesesinde paranın yanlış kullanılmasından, dinin sömürülmesinin, yasal olmayan işlerin engellenmesine kadar birçok olumlu tarafı bulunmaktadır.
Bununla birlikte hiç kimse kendine menfaat elde etmek için iş ya da düzen kuramaz. Kurulacak her türlü iş ve çalışma ortamı toplumsal fayda ve refah amaçlı ve doğa yararına kurulmalıdır.
Giga ekonomide her şey ücretlidir. Hiçbir şey bedava değildir. Şayet bir medeniyette değişim ve ölçüm aracı olarak para kullanılacaksa, hiçbir şey bedava olarak verilemez.
Giga ekonomide bireyler, her türlü hizmeti kullanmanın ve kamu yatırımlarının bedelini öderler.
Örneğin; bir otoyol kullanmanın parasal bir maliyeti vardır. Hukuk hizmetleri ücretlidir. Yollar ücretlidir. Şehirde yaşamak ücretlidir.Bireyler, “şehir kullanım maliyeti” gibi kavramlarla ücretlendirilir. Çünkü kurulu her şehrin altyapı maliyetine bağlı olarak bir amortismanı ve işletme maliyetleri vardır.
Giga ekonomide hiçbir şey bedava değildir. Bir ekonomik sistemde bir şeylerin bedava verilmesi paranın felsefesine aykırıdır. Şayet bedava verilecekse para kavramını kullanmanın hiçbir mantığı yoktur. Akla gelebilecek her kamu hizmeti, mal ya da hizmet para karşılığında satılır. Ancak, Giga ekonomi kâr amacı gütmeyen bir ekonomik sistem olduğu için tüm mal ya da hizmet, kamu hizmetlerinin ve kamu yatırımlarının maliyeti ve kullanım ücretleri adil ve makul olacaktır.
8) Evrensel Temel Gelir
Giga ekonomide temel insan ihtiyaçlarının karşılanması ve hayatın sürdürülebilirliği için gereken miktarda para, çalışmasına veya zenginliğine bakılmaksızın herkese evrensel temel gelir olarak verilir. Çalışmak bir zorunluluk değildir ancak yaşam standartlarını yükseltmek için çalışmak isteyen herkes, çalışma standartlarını ve yükümlülüklerini getirdiği ölçüde bu hakka sahiptir. Bununla birlikte her birey toplumsal fayda sağlayabilecek herhangi bir konuda uzmanlık eğitimi alacaktır ve bunda bir limit yoktur. Eğer hala gerekirse musluk tamirinden, enerji sistemlerine veya kanser araştırmaları yapabilecek tıp eğitimine kadar herhangi bir eğitim alma seçeneği, bireysel kapasite şartları oluşması kaydıyla herkesin hakkıdır.
Üçüncü milenyumda yüksek medeniyet seviyesine, temel ihtiyaçları fazlasıyla karşılanmış mutlu bireylerin içerisinden çıkacak akıllı, üretken ve çalışkan insanlar sayesinde ulaşılacaktır. Bu insanlar çalışmadan duramazlar. Her nesilde çok az bir grup insanın çalışması, tüm dünyanın bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarının üretilmesi için yeterli olacaktır. Eğer çalışmaya talep yüksek olursa, çalışanlar erken emekli olacak ve yeni neslin çalışmasına imkan verilecektir.
Yakın bir gelecekte, dünyada çok az bir kesimin çalışması ile tüm dünyanın tüm ihtiyaçlarının fazlasıyla karşılanabileceği öngörülmektedir.