top of page
Ara
  • KTEF

Fiat Para Birimi Çökerken Medeniyet, Yeni Para ve Yeni bir ideoloji

İnsanlık tarihinin bilinen en gelişmiş ve para üzerine kurulmuş son medeniyeti küresel olarak çökmek üzeredir. Bireylerin, toplumların, şehirlerin, devletlerin, doğanın ve dünyanın tüm sorunlarının kökeni, paradır, paranın yanlış kullanılmasıdır ve sorun paradadır.

Para ile kurulan medeniyet, paranın yozlaşması ile çöküş tehdidi altındadır.


Ne yazık ki insanlık, iyilik ve güzellik yolunda, para yaratmayı, kazanmayı, adil bir şekilde kullanmayı ve paylaşmayı beceremedi.

1776'da Devletleri zengin etme hayali ile başlayan kapitalizm, yaklaşık 250 yılın sonunda tüm dünya devletlerinin fakirliğine neden olmuş, devletlerinin batmasına, küresel bir kaosa sebep olmak ve 2026 yılında plütokrasiye dönüşmek üzeredir. Plütokrasi bir kölelik rejimidir.

Bu süre zarfında, kapitalizm ve sosyalizmden başka bir ideoloji ortaya konulamamış ve birçok lider, düşünür, politik ekonomist ve siyasetçi, bu iki ideolojinin ortak noktasında buluşmaktan başka bir fikir ortaya koyamamıştır. Ortaya atılan hiçbir fikirde adil bir para sistemi olmaması en büyük eksikliktir. Bir grubun elindeki para ve sermaye sisteminin, tüm sorunların ana kaynağı olduğu ifade bile edilememiştir.

Savaşlar da dâhil olmak üzere, para her türlü kötülüğe aracılık etmesi için kullanılabilmektedir. Askerlik tüm dünyada para için yapılan bir meslek olmaktan çıkarılmalıdır. Yüksek medeniyet anlayışında para, savaş ve silah satın alamaz. 

Birçok insan paranın hâlâ devletler tarafından yaratıldığını ve kontrol edildiğini sanır. Hâlbuki tüm dünyada, piyasalarda dolaşan paranın yaklaşık yüzde doksan yedisi, özel bankalar tarafından borç verilmek suretiyle yaratılmaktadır.

Kısmi rezerv bankacılık sistemi, sahte para basmakla eşdeğerdir; kalpazanlıktır. Bu yoldan, bir grup, tüm dünyada paranın ve sermayenin kontrolünü ele geçirmiştir.

Ekonominin içinde “borç” ve “enflasyon” kavramı olmak zorunda değildir. Hükûmetler parayı tefecilerden borç almak zorunda değildir. Toplum, refah yaşam hedefi ile bir araya gelir. Hiçbir devlet enflasyonla, yüksek vergilerle ya da borç alarak refaha ulaşamaz, fakirliğe ulaşır.

Borç modern köleliktir.


Basit bir değişim aracı olması için düşünülmüş para, medeniyeti, insani değerler çerçevesinde ve insani bir yoldan yaşanamaz hale getirmiştir. Yakında tüm dünyada insanların birçoğu fakir olacaktır.

“Hiçbir şeye sahip olmayacaksın, ama mutlu olacaksın.” Plütokrasi bunu gerektirir ve sonucu budur.

Para doğanın katledilmesine sebep olmuştur.

Doğa, en fazla zararı, insanlığın para kazanma çabalarının sonucunda görmektedir.

Günümüzde insanların yaşamındaki eylemlerinin birçoğu para kazanmak için yapılmaktadır. Doğanın sürdürülebilirliği tehdit altındadır. Kaynaklar hızla tükenmektedir ve tüketim böyle devam ederse dünya medeniyeti çok yakın bir zamanda zaten çökecektir.


Şayet tüketime dayalı ekonomik sistem ve dünyadaki tüm insanların tüketim anlayışı değişmezse, kaynakların tükenmesi nedeni ile devletler ekonomilerini çeviremeyeceği gibi, toplumlar ve bireyler ihtiyaçlarını karşılayamayacaktır. Dolayısıyla yakın bir zamanda insanlığı çok büyük sorunlar beklemektedir. 


Doğa, ancak ve ancak kârsız bir ekonomik sistem, sahipsiz bir para sistemi, sınırsız bir sermaye ile doğa için yapılacak yatırımlar ve geri dönüşümün ekonomiye dahil edilmesiyle eski hâline gelebilir. Bunun için limitsiz sermayeli Doğa Sinerji Şirketi kurulmalı, acilen, doğal kaynakların sürdürülebilirliğine dayalı doğa ekonomisine, küresel olarak geçilmelidir.


Ekonominin en temel prensibi, borcun alacaklıya geri ödenmesidir. Dünyadaki tüm insanlar, hepimiz doğaya borçluyuz. Bu borç insanlık namına geri ödenmeli, doğadan alınan doğaya geri verilmelidir.


Küresel dünya barışının ve huzurunun sağlanması, medeniyetin ileri seviyelere gidebilmesi, doğanın korunması, insanlığın özgürlüğü, refahın tüm insanlara ve ırklara adil bir şekilde yayılabilmesi ve çıkacak kaosun önlenebilmesi için para ve sermaye sistemi, küresel olarak sahipsiz, kontrolsüz, tarafsız ve bir siyasi irade veya halklar tarafından seçilmemiş küreselci elitler tarafından müdahale edilemez olmalıdır.


Eğer insanlar parası olmadan hayatlarını sürdüremiyorlarsa, devletler parasal gücünü kaybettiğinde çöküyorsa ve birbirleri ile bu yüzden savaşıyorsa, bankalar ve şirketler iflas ediyorsa, tüketim ekonomisiyle doğa katlediliyorsa ekonominin prensipleri ve paranın ilkeleri anayasalar kadar önem taşır.


Para, toplumsal bir sözleşmedir. İlkeleri, adil, açık ve anlaşılabilir şekilde yazılmalıdır. Ekonomi, anlaşılması zor bir sosyal bilim dalı değildir. Kasıtlı olarak bir grup tarafından karmaşık hâle getirilmiştir. 


Para ve sermaye, adil bir şekilde küresel olarak yeniden yaratılmalıdır ve ekonominin prensipleri günümüz modern hayatına, doğanın durumuna uygun olarak ve insani değerler çerçevesinde yeniden yazılmalı ve uygulanmalıdır.


Lidersiz bir küresel toplumda, yaşamsal ihtiyaçlarını ileri uygarlık standartlarına göre karşılayan mutlu bireylerden oluşmuş, dünyanın dört bir yanındaki insanların tek bir küresel para birimi ile birbirine bağlanması ile bütünleşmiş, huzurlu ve refah bir dünya düzeni kurmak mümkündür.


Zolarizm, dünyadaki tüm insanların, ırkların ve devletlerin, küresel, tarafsız, kontrolsüz, sahipsiz ve adil bir para ile bütünleşmesi ve birleşmesi yaklaşımıdır. Sosyalizm, komünizm, kapitalizm, paydaş kapitalizm, oligarşi, plütokrasi ve mevcut küreselcilik ve tek dünya devleti yaklaşımına alternatif bir ideolojidir.


Giga ekonomi, üçüncü milenyumda insanlık medeniyetinin bin yıllık kalkınma planı, yeni küresel bir ekonomik model, yaklaşım ve prensiplerdir.


Zolar, yenidünya düzeninde insanlığın yeni küresel para birimidir.


Son medeniyetin çöküşünü bin yıl ertelemek, doğanın katline, olması kuvvetle muhtemel III. Dünya Savaşı’na ve ulus devletlerin yok oluşuna “hayır” demek için; barışa, özgürlüğe, refaha, huzura ve Zolar’a “evet” deyin ve sahipsiz Zolar’a sahip çıkın!



17 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Doğanın önceliği prensibi

“Yerlere çöp atmanın, etrafı kirletmenin ayıp sayıldığı bir medeniyet anlayışında, insanlığın her yıl 2,1 milyar ton insan yapımı kütleyi...

Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
bottom of page